OTEL BİLGİSİ
OTEL KATEGORİSİ | 3 VE 4 YILDIZLI OTELLER |
Roma | Merkeze 10 – 20 km. mesafedeki oteller |
Floransa | Montecatini, Pescia, Empoli, Prato bölgesi |
Milano | Merkeze 10 – 15 km. mesafedeki oteller |
Venedik | Vicenza, Mestre, Treviso, Padova, Lido de Jesolo bölgeleri |
Napoli | Merkeze 10 – 20 km. mesafedeki oteller |
ÖNEMLİ BİLGİLER
UÇUŞ BİLGİSİ
PARKUR | KALKIŞ | VARIŞ | UÇUŞ KODU | YÖN |
İSTANBUL IST – LJUBLJANA LJU | 11:55 | 13:10 | TK 1051 | GİDİŞ |
PARKUR | KALKIŞ | VARIŞ | UÇUŞ KODU | YÖN |
NAPOLİ NAP – İSTANBUL IST | 20:40 | 00:05 | TK 1880 | DÖNÜŞ |
1. GÜN - İSTANBUL – LJUBLJANA – VENEDİK
Büyüleyici bir yolculuğa çıkmak için İstanbul Havalimanı’nda, Türk Hava Yolları kontuarı önünde buluşuyoruz. Bavullar heyecanla dolu, akıllarda ise keşif arzusu… Gerekli bagaj ve bilet işlemlerimizi tamamladıktan sonra, Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle Avrupa’nın kalbine doğru yola çıkıyoruz. Varışımızın ardından, ilk olarak Slovenya’nın huzur dolu başkenti Ljubljana bizleri karşılıyor. Doğayla iç içe, masalsı mimarisiyle büyüleyen şehirde yapacağımız panoramik gezimizde; şehrin tam kalbinden geçen Ljubljana Nehri boyunca sıralanmış zarif yapılar eşliğinde yürürken, suyun dingin akışı eşliğinde tarihin içinde süzülüyor gibi hissedeceksiniz. Nehir kenarındaki taş köprüler, rengârenk cepheli evler ve huzurlu kafeler bu tabloya canlılık katıyor. Modern Slovenya’nın kalbinin attığı yer olan Parlamento Binası, sade ama güçlü mimarisiyle dikkat çekerken, şehrin akademik ruhunu taşıyan tarihi Ljubljana Üniversitesi, öğrencilerin sesiyle capcanlı bir atmosfer sunuyor. Yüzyılların tanığı olan Eski meydan, taş döşeli sokakları ve etrafını çevreleyen tarihi yapılarıyla geçmişe selam gönderiyor. Bu meydan adeta Ljubljana’nın belleği gibi… Turumuzun finalinde ise zarif barok mimarisi ve ikiz kuleleriyle göz kamaştıran St. Nicholas Katedrali bizleri karşılıyor. İç mekândaki freskler, altın işlemeli detaylar ve kubbenin ihtişamı, etkileyici bir son dokunuş olacak. Ljubljana’nın dingin havasını ardımızda bırakıp, romantizmin başkenti Venedik’te panoramik gezimize doğru yola çıkıyoruz. Kanalları, köprüleri ve tarihle yoğrulmuş meydanlarıyla Venedik, daha ilk bakışta kendine hayran bırakıyor. Masalsı sokaklarıyla dünyanın en büyüleyici şehirlerinden biri olan Venedik, varışımızla birlikte adeta bir rüyaya dönüşüyor. Turumuza şehrin kalbi sayılan ve yüzyıllardır sanatçılara, seyyahlara ilham veren San Marco Meydanı ile başlıyoruz. Bu görkemli meydan, güvercinlerin dansı eşliğinde size Orta Çağ’ın ihtişamını fısıldayacak. Meydanın göz alıcı parçası olan San Marco Bazilikası, altın mozaikleri, görkemli kubbeleri ve Bizans mimarisinin izleriyle her adımda sizi büyüleyecek. Hemen yanı başında yükselen Çan ve Saat Kulesi, geçmişin sesini bugüne taşıyan sessiz bir gözlemci gibi meydanı selamlıyor. Ardından, Venedik’in hüzünlü simgelerinden biri olan Son Nefes Köprüsünü görüyoruz. Bu köprü, mahkûmların zindana girmeden önce şehre son bir kez bakabildikleri yer olmasıyla biliniyor; adı gibi iç burkan bir hikâyeye ev sahipliği yapıyor. Turumuz Büyük Kanal boyunca devam ediyor. Su üstünde süzülen vaporetto’lar ve gondollar arasında uzanan kanal, Venedik’in ana arteridir. Kanalın üzerine zarifçe kurulan Rialto Köprüsü, geçmişin ticaret hayatının kalbi, bugünün ise en romantik duraklarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Dükler Sarayı, gotik mimarisiyle Venedik Cumhuriyeti’nin kudretli tarihini yansıtırken, karşı kıyıda yer alan San Giorgio Maggiore Kilisesi, beyaz mermer cephesiyle ışığı yansıtarak adeta bir inci gibi parlıyor. Arzu eden misafirlerimiz için ise Venedik’in olmazsa olmazı olan Gondol Turu (kişibaşı 35€) eşsiz bir deneyim sunuyor. Dar kanallardan geçerken taş köprülerin altından süzülmek, geçmişin izlerini su üstünde hissetmek isteyenler için unutulmaz bir fırsat. Turumuzun ardından konaklama için otelimize geçiyoruz. Gece boyunca kulağınızda gondol küreklerinin suya bıraktığı ritmik ses kalabilir…
2. GÜN - VENEDİK – MİLANO
Sabah kahvaltısının ardından Kuzey İtalya’nın göz alıcı şehirlerinden Milano’ya doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuz sırasında arzu eden misafirlerimiz, rehberimizin güzergah üzeri ekstra olarak düzenleyeceği Verona & Garda Gölü Turu (kişi başı 50€) ile unutulmaz bir gün geçirme fırsatı yakalayabilirler. Turumuzun ilk durağı, tarihin en dokunaklı aşk hikayesini anlatan Romeo & Juliet’in Şehri Verona... Shakespeare’in ölümsüz eseriyle kalplerde taht kurmuş bu romantik şehirde, Juliet’in ünlü balkonu altında dilek tutabilir, aşkın izlerini sokaklarda hissedebilirsiniz. Ardından antik çağlardan günümüze ulaşan, görkemli mimarisiyle büyüleyen Verona Arena’sı, zarif taş kemerleriyle Scaligero Köprüsü ve kentin en önemli dini yapılarından Verona Katedrali bizleri karşılayan başlıca duraklarımız arasında. Verona’dan ayrıldıktan sonra, doğanın zarafetle buluştuğu Garda Gölü’ne doğru ilerliyoruz. İtalya’nın en büyük göllerinden biri olan Garda, turkuaz suları, çevresini saran yemyeşil tepeleri ve huzur veren manzarasıyla adeta bir kartpostalı andırıyor. Göl kenarında vereceğimiz serbest zamanda yürüyüş yapabilir, göl manzaralı kafelerde kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Tur bitiminde Milano’ya doğru yolculuğumuz devam ediyor. Şehre varışımızın ardından Avrupa'nın moda ve sanat başkentlerinden biri olan Milano’yu keşfe çıkıyoruz. Panoramik Milano şehir turumuzda, yapımı yaklaşık 500 yıl süren, ihtişamlı dış cephesiyle göz kamaştıran Milano Duomo’su, Rönesans’tan kalma surlarıyla güçlü bir duruş sergileyen Fortezza Kalesi ve dünyanın en şık alışveriş galerilerinden biri olan, cam kubbesi ve zarif mimarisiyle büyüleyen Vittorio Emmanuele Galerisi görülecek yerler arasında. Bu unutulmaz günün ardından dinlenmek üzere otelimize transfer oluyor, gecemizi Milano’nun zarafetinden ilham alarak karşılıyoruz…
3. GÜN - MİLANO – FLORANSA
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, sanatın ve tarihin kalbinde atmaya devam ettiği Floransa'ya doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimiz, rehberimizin güzergah üzeri ekstra olarak düzenleyeceği Bologna Turu (kişi başı 30€) ile tarih, lezzet ve mimarinin buluşma noktası olan bu büyüleyici şehri keşfetme fırsatı bulabilirler. Turumuzda ilk durağımız, şehrin kalbi sayılan Piazza Maggiore yani Büyük Meydan olacak. Bu geniş meydanda yer alan görkemli yapılar arasında, zarif detaylarıyla dikkat çeken Neptün Çeşmesi, tarihi dokusunu hâlâ koruyan Eski Borsa Binası, Avrupa'nın en eski üniversitelerinden birine ev sahipliği yapan İlk Üniversite Binası, canlı atmosferiyle ünlü Quadrilatero Eski Pazarı ve Bologna’nın sembolleri haline gelmiş, eğik duruşlarıyla dikkat çeken Garisenda ve Asinelli Kuleleri yer alıyor. Kısa ama etkileyici bu turdan sonra yolculuğumuz Rönesans’ın başkenti Floransa'ya doğru devam ediyor. Floransa’ya varışımızla birlikte eşsiz bir tarih ve sanat yolculuğuna çıkıyoruz. Panoramik şehir turumuzda, kenti zarifçe ikiye bölen Arno Nehri, üzerindeki kuyumcu dükkânlarıyla bir tabloyu andıran Ponte Vecchio Köprüsü, Medici ailesinin gücünü simgeleyen Palazzo Vecchio, Rönesans’ın ölümsüz eserlerine ev sahipliği yapan Piazza Della Signoria meydanı ve meydanda yer alan Herkül ve Davut Heykelleri ilk göze çarpanlar arasında. Ardından şehrin ruhunu simgeleyen, kırmızı tuğla kubbesiyle İtalya’nın en yüksek üçüncü kubbesine sahip Santa Maria del Fiore Katedrali ve göz kamaştıran detaylara sahip Vaftizhane Kapısı ziyaret edeceğimiz başlıca noktalardan. Floransa turumuzun ardından, termal suları ve huzurlu atmosferiyle bilinen Montecatini kasabasındaki otelimize geçiyoruz. Gecemizi Toskana’nın tatlı esintileri eşliğinde karşılıyoruz...
4. GÜN - FLORANSA
Otelde alacağımız enfes sabah kahvaltısının ardından günün geri kalanında serbest zaman. Dileyen misafirlerimiz, rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Pisa & Portofino Turuna (kişi başı 100€) katılarak unutulmaz bir deneyim yaşayabilirler. İlk durağımız, İtalya’nın sembollerinden biri olan Pisa... Efsanelere konu olmuş eğik kulesiyle tanınan Pisa Kulesi, onu çevreleyen tarihi yapılarla birlikte büyüleyici Miracoli Meydanı gezimizde göreceğimiz başlıca yerler arasında. Turumuzun devamında ise rotamızı, güzelliğiyle şiirlere ve şarkılara ilham vermiş olan masalsı sahil kasabası Portofino’ya çeviriyoruz. Doğanın kalbinde yer alan bu küçük ama bir o kadar büyüleyici kasabaya yapacağımız tekne yolculuğu bile başlı başına bir deneyim olacak. Renkli evler, zarif yatlar ve huzur veren turkuaz sular eşliğinde bu saklı cennete âşık olacaksınız. Turun ardından otelimize dönüş ve dinlenme için serbest zaman. Geceyi huzurla geçireceğimiz konaklamamız otelimizde.
5. GÜN - FLORANSA – ROMA
Otelde alacağımız güzel bir sabah kahvaltısının ardından tarih ve sanatın kalbine, Roma'ya doğru yola çıkıyoruz. Dileyen misafirlerimiz rehberimizin güzergah üzeri ekstra olarak düzenleyeceği Orvieto Turuna (kişi başı 30€) katılabilirler. Orta Çağ’ın zarafetini taşıyan bu büyüleyici tepe kentte, yemyeşil tepeler üzerine kurulmuş antik kent merkezini keşfederken, gotik mimarinin başyapıtlarından biri olan görkemli Orvieto Duomo’su ile büyüleneceksiniz. Turumuzun ardından Roma’ya olan yolculuğumuz tüm ihtişamıyla devam ediyor. Varışımızla birlikte gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turunda tarihin görkemli izlerini takip edeceğiz. Turumuz sırasında, Cem Sultan’ın tutsak edildiği etkileyici Castel Sant’Angelo, Mussolini’nin kalabalıklara seslendiği Venedik Meydanı ve onu süsleyen II. Vittorio Emanuele Anıtı, Roma’nın simgesi haline gelen Kolezyum, Fellini’nin unutulmaz “Tatlı Hayat” filmine ev sahipliği yapan Aşıklar Çeşmesi (Fontana di Trevi) ve aşk dolu anlara sahne olan İspanyol Merdivenleri görülecek yerler arasında. Bu efsanevi şehirle tanışmanın verdiği tatlı yorgunluğun ardından otelimize geçiyoruz. Bu akşam, Roma'nın büyüsünde konaklamamız otelimizde gerçekleşecek.
6. GÜN - ROMA
Otelde alacağımız keyifli sabah kahvaltısının ardından gün boyunca keşif ve alışveriş dolu bir rota bizleri bekliyor. Arzu eden misafirlerimiz, rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Outlet & Göller Bölgesi & Vatikan Turuna (kişi başı 70€) katılabilirler. İlk durağımız, Papaların yaz aylarını geçirdiği, doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferiyle büyüleyen Castel Gandolfo ve çevresi olacak. Ardından rengârenk çiçeklerle süslü sokakları, eşsiz doğası ve meşhur dağ çilekleri ile ünlü, masalsı Nemi Köyü bizleri karşılayacak. Bu şirin köyde geçireceğiniz vakit, İtalya’nın saklı hazinelerinden birine tanıklık etmenizi sağlayacak. Gezimizin bir sonraki bölümünde alışveriş tutkunları için adeta bir cennet olan, dünyaca ünlü markaları avantajlı fiyatlarla bulabileceğiniz Castel Romano Designer Outlet’e geçiyoruz. Alışveriş için verilecek serbest zamanın ardından sıradaki durağımız, Hristiyanlık dünyasının kalbi sayılan, görkemiyle nefes kesen San Pietro Meydanı olacak. Burada yer alan Aziz Petrus Bazilikası ve çevresi ziyaret edilebilir; meydanda fotoğraf molası vererek bu eşsiz atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Günü romantik bir atmosferle taçlandırmak isteyen misafirlerimiz için rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Roma by Night Turu (kişi başı 30€) seçeneği de mevcut. Bu gece ışıklar altında büyüleyici bir Roma sizleri bekliyor. Günün sonunda otelimize dönüyor, günün anılarına bir yenisini daha ekleyerek dinlenmeye çekiliyoruz.
7. GÜN - ROMA – NAPOLİ
Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, güneyin kendine has havasıyla büyüleyen Napoli'ye doğru yola çıkıyoruz. Varışımızla birlikte, Napoli’nin eşsiz tarihi ve enerjisiyle örülü caddelerinde unutulmaz bir panoramik şehir turuna başlıyoruz. Turumuzda, Napoli’nin kalbi sayılan görkemli Plebiscito Meydanı, 17. yüzyıldan günümüze gelen Kraliyet Sarayı, ihtişamlı görünümüyle dikkat çeken Castel Nuovo (Yeni Kale) ve Roma’daki ikonik yapılardan ilhamla inşa edilmiş San Francesco di Paola Bazilikası görülecek yerler arasında. Tarih ve zarafeti bir araya getiren I. Umberto Galerisi, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan San Carlo Tiyatrosu ve Napoli Limanı ile turun her anında bu Akdeniz şehrine hayran kalacaksınız. Şehir turunun ardından arzu eden misafirlerimiz, rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Pompei Antik Kenti Turuna (kişi başı 55€) katılabilirler. Vezüv Yanardağı’nın milattan sonra 79 yılında patlamasıyla 18. yüzyıla kadar toprağın altında kalmış olan bu kadim şehir, bugün adeta zamanda donmuş bir yaşamı gözler önüne seriyor. Kazılarla gün yüzüne çıkarılan saraylar, evler, hamamlar ve taşlaşmış insanlar, adeta bir zaman makinesine binmişçesine geçmişe yolculuk yapmanızı sağlayacak. Günün sonunda otelimize doğru yola çıkıyor, unutulmaz anılarla dolu bu günü huzurla noktalıyoruz.
8. GÜN - NAPOLİ – İSTANBUL
Sabahın erken saatlerinde otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, hem valizlerimizi hem de biriktirdiğimiz anıları yanımıza alarak otelden ayrılıyoruz. Napoli Havalimanı’na gerçekleştireceğimiz transferle, bu rüya gibi turun da yavaş yavaş sonuna geliyoruz. Bagaj ve biniş işlemlerimizin tamamlanmasının ardından, Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz. Geriye dönüp baktığımızda; her durağında tarih, sanat, doğa ve tutkuyla harmanlanmış bu masalsı rotada birlikte attığımız her adım, artık birer anı hazinesi oldu.
İstanbul’a varışımızla birlikte bir tur sona eriyor ama biliyoruz ki; gerçek yolculuk, bu güzellikleri yüreğimizde taşıyarak devam ediyor.
Yeni rotalarda yeniden buluşmak dileğiyle…
Sevgiyle, keyifle, hayalle kalın.