OTEL BİLGİSİ
OTEL KATEGORİSİ | 3 VE 4 YILDIZLI OTELLER |
Milano | Merkeze 10 – 20 km. mesafedeki oteller |
Nice | Antibes, La Gaude, Vence, Menton, Grasse ve Cagnes Sur Mer bölgeleri |
Cenevre | Merkeze 10 – 20 km. mesafedeki oteller |
Friedrichshafen | Merkeze 10 – 20 km. mesafedeki oteller |
Strazburg | Merkeze 10-20 km. mesafedeki oteller ve Offenburg bölgesi |
ÖNEMLİ BİLGİLER
UÇUŞ BİLGİSİ
PARKUR | KALKIŞ | VARIŞ | UÇUŞ KODU | YÖN |
İSTANBUL SAW – BERGAMO BGY | 08:45 | 10:35 | PC 1211 | GİDİŞ |
PARKUR | KALKIŞ | VARIŞ | UÇUŞ KODU | YÖN |
BERGAMO BGY – İSTANBUL SAW | 11:40 | 15:20 | PC 1212 | DÖNÜŞ |
1. GÜN - İSTANBUL – MİLANO – NİCE
Yolculuk Başlıyor! Rüya Gibi Bir Alp Serüvenine İlk Adım...
Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali’nde Pegasus Hava Yolları kontuarı önünde siz değerli misafirlerimizle uçuş saatinden 3 saat önce buluşuyor, pasaport ve bagaj işlemlerimizi tamamladıktan sonra tarifeli sefer ile Milano’ya doğru yola çıkıyoruz. Alplerin büyüsüne uzanan bu masalsı yolculuk, daha ilk adımda kalbinizi heyecanla dolduracak! Milano’ya varışımızın ardından Fransız Rivierası’nın incisi Nice’e doğru yola koyuluyoruz. ilk keşif duraklarımızdan biri ise, arzu eden misafirlerimizin katılımıyla güzergah üzeri ekstra gerçekleşecek San Remo Turu (kişi başı 35€). Eurovision’a ilham veren efsanevi müzik festivaliyle tanınan bu şirin İtalyan sahil kasabasında, Ariston Sineması, zarif San Remo sokakları, tarihi kent merkezi ve ikonik kumarhanesi bizi bekliyor. Ardından Nice’e ulaşıyor ve şehrin masalsı atmosferine dalıyoruz. Panoramik şehir turumuzda; Akdeniz boyunca uzanan ünlü sahil yolu La Promenade des Anglais, tarihi Nice Limanı, canlı Massena Meydanı, rengârenk Çiçek Pazarı, Eski Şehir’in dar sokakları, zarif Jean Medecin Bulvarı ve şehrin kalbindeki Adliye Sarayı görülecek yerler arasında. Panoramik şehir turumuzun ardından otelimize doğru yol alıyor, Nice’in büyüleyici havasında geçen ilk günün ardından, yorgun ama mutlu bir şekilde dinlenmeye çekiliyoruz. Akdeniz melteminin eşlik ettiği gecede, rüya gibi bir turun ilk anılarını zihnimizde taşıyarak huzurla otelimizde konaklıyoruz. Bu gece, Fransız Rivierası’nın kalbinde yeni anılara kapı aralanıyor...
2. GÜN - NİCE
Otelimizde alacağımız keyifli sabah kahvaltısının ardından gününüzü dilediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz. Arzu eden misafirlerimiz, rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Cannes & St. Paul de Vence Turu (kişi başı 75€) ile bu muhteşem bölgenin eşsiz köşelerini keşfetme fırsatı yakalayabilirler. İlk durağımız, Picasso’nun da bir dönem ilham aldığı Antibes... Akdeniz’in maviliğine kucak açan bu şirin kasabada kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Ardından Fransa’nın film başkenti Cannes’a geçiyoruz. Palmiye ağaçlarıyla çevrili La Croisette Bulvarı boyunca yürürken, kırmızı halının serildiği dünyaca ünlü Film Festivali Sarayı, göz alıcı butikler, zarif kafeler ve nostaljik Eski Liman bizleri karşılıyor. Turumuzun bir sonraki durağı, adeta bir tabloyu andıran St. Paul de Vence... Taş sokakları, zarif sanat galerileri, çiçeklerle bezeli balkonları ve çeşmelerin şırıltısı arasında geçmişin izinde yürüyorsunuz. 1960’lı yıllarda Marc Chagall gibi ünlü sanatçıların yaşadığı bu büyülü ortaçağ köyü, size zamansız bir deneyim sunacak. Tur sonrası Nice’teki otelimize geri dönüyoruz. Ancak gün bitmedi! Dileyen misafirlerimiz için akşam saatlerinde rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Monaco / Monte Carlo Turu (kişi başı 65€) başlıyor. Işıl ışıl yolları takip ederek ulaştığımız Monako Prensliği, Vatikan’dan sonra dünyanın en küçük ikinci bağımsız ülkesi olmasına rağmen gösterişli atmosferiyle büyük bir izlenim bırakıyor. Muhteşem yat limanı, asil saray dokusu ve zarafetiyle Monte Carlo, adeta bir film sahnesi gibi... James Bond filmlerine konu olmuş, ihtişamıyla göz kamaştıran Monte Carlo Casino’su, şehrin kalbindeki en çarpıcı yapı olarak ziyaret edilecek noktalar arasında yer alıyor. Panoramik manzaralar eşliğinde yapacağımız dönüş yolculuğunun ardından, günün tüm zarafetini Nice’in huzurlu akşamına taşıyoruz. Gece boyunca Akdeniz’in en sofistike şehirlerinden birinde yıldızlara biraz daha yakınsınız...
3. GÜN - NİCE – CENEVRE
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından İsviçre’nin zarafetiyle öne çıkan şehri Cenevre’ye doğru yola çıkıyoruz. Dileyen misafirlerimiz, rehberimizin güzergâh üzeri ekstra olarak düzenleyeceği Annecy Turuna (kişi başı 35€) katılabilirler. Fransa’nın “küçük Venedik’i” olarak anılan Annecy, Savoya düklerine ev sahipliği yapmış masalsı bir kent… Alp Dağları'nın eteğinde, kristal berraklığındaki Annecy Gölü’nün kıyısında kurulu bu tablo güzelliğindeki şehirde; çiçeklerle bezeli taş köprüler, göle karışan kanallar ve göl manzaralı kafeler arasında geçireceğiniz her dakika sizi başka bir zaman dilimine götürecek. Renkli pencereleri, taş duvarları ve romantik sokaklarıyla bu şehirde geçirdiğiniz anları ömür boyu hatırlayacaksınız. Annecy’de geçireceğimiz kısa ama unutulmaz sürenin ardından Cenevre’ye doğru yolculuğumuz devam ediyor. Akşam saatlerinde varışımızla birlikte Birleşmiş Milletler’in Avrupa’daki merkezi olan Cenevre’de panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Turumuz sırasında; büyüleyici Leman Gölü kıyısında ilerlerken gölün içinden göğe doğru fışkıran ünlü Jet d’Eau çeşmesi sizi selamlayacak. Mont Blanc Köprüsü üzerinden geçerken, karlı zirveleriyle efsanevi Mont Blanc’ın heybeti uzaktan yüzünü gösterecek. Ardından şehrin kalbindeki Notre Dame Katedrali, Jean-Jacques Rousseau Adası, etkileyici Büyük Katedral ve tarihi dokusunu koruyan Cenevre Eski Şehir sokakları görülecek yerler arasında. Bu zarafet dolu turun ardından otelimize hareket ediyoruz. Alp esintileriyle serinleyen Cenevre gecesi, size huzurlu bir uyku ve anılarla dolu bir günün ödülünü sunuyor…
4. GÜN - CENEVRE
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından güne serbest zaman ile başlıyoruz. Dileyen misafirlerimiz, rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Lozan & Montrö & Ouchy ve Chillon Şatoları & Gruyères Turuna (kişi başı 80€) katılabilirler. Bu unutulmaz yolculukta, Leman Gölü’nün büyüleyici kuzey kıyılarını baştan sona keşfedeceğiz. İlk durağımız olan Lozan’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgelerinden biri olan Lozan Antlaşması'nın imzalandığı Bourivage Oteli, Uşi Antlaşması’nın yapıldığı Uşi Şatosu ve Olimpiyat Müzesi bizleri tarih ve zarafetle baş başa bırakacak. Ardından yolumuz müziğin ve tarihin iç içe geçtiği Montrö şehrine düşüyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ev sahipliği yapan görkemli Montreux Palace Oteli, müzik tarihinin efsane ismi Freddie Mercury’nin heykeli, ünlü Montrö Casino’su ve sahil boyunca uzanan çiçeklerle bezeli yürüyüş yolları, ruhunuzu dinlendirecek. Bir sonraki durağımız, adeta bir masal sayfasından fırlamış gibi Leman Gölü üzerinde yükselen, kayalar üzerine inşa edilmiş görkemli Chillon Şatosu. Suya yansıyan kuleleri ve etrafındaki tablo gibi manzarasıyla bu şato, İsviçre’nin kartpostallara konu olan güzelliklerinden sadece biri... Ve son olarak, Alplerin eteklerine gizlenmiş, şirin mi şirin bir Orta Çağ kasabası olan Gruyères’e ulaşıyoruz. İsviçre’nin geleneksel mimarisini taşıyan bu otantik kasabada, meşhur gravyer peynirinden yapılan fondüyü tatma şansımız olacak. Arzu edenler, bu eşsiz lezzeti sevdiklerine götürmek üzere alışveriş de yapabilir. Bu dopdolu günün ardından Nice’teki otelimize dönüş. Bugün; göllerin kıyısında tarih, dağların eteğinde lezzet ve her köşesinde ilham vardı. Gecenin huzuru, Alplerin gölgesinde ruhunuza iyi gelecek…
5. GÜN - CENEVRE – STRAZBURG
Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından büyüleyici Alsace manzaraları eşliğinde Strasbourg şehrine doğru yola çıkıyoruz. Arzu eden misafirlerimiz rehberimizin güzergah üzeri ekstra olarak düzenleyeceği Bern & Colmar Turu (kişi başı 50€)’na katılabilirler. Turumuzun ilk durağı İsviçre’nin zarif başkenti Bern olacak. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi şehir merkezinde, zamanı durdurmuş gibi hissettiren arnavut kaldırımlı sokaklar, ünlü Saat Kulesi (Zytglogge), Aare Nehri boyunca uzanan taş köprüler ve şehre adını veren sevimli ayı parkı bizleri bekliyor. Ardından, Alsace Bölgesi’nin incisi Colmar’a geçiyoruz. Le Petit Venise (Küçük Venedik) bölgesi, çiçeklerle bezeli kanal kenarı ve pastel renkli ahşap evleriyle tam anlamıyla bir tablo güzelliğinde. Colmar sokaklarında dolaşırken, geçmiş yüzyıllardan fısıldayan dokular arasında büyüleneceksiniz. Turumuzun ardından, Avrupa’nın kültürel başkentlerinden biri olan Strazburg’a doğru yolculuğumuz devam ediyor. Şehre varışımızla birlikte panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Turumuzda; Avrupa’nın kalbi konumundaki Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesi gibi önemli yapıları dışarıdan görüyoruz. Ardından şehrin tarihi merkezine geçerek; Kleber Meydanı, Rohan Sarayı, Alsaz Müzesi ve görkemiyle nefes kesen Strasbourg Notre Dame Katedralini ziyaret ediyoruz. Gotik mimarinin zirvesi olarak kabul edilen bu anıtsal yapının 1015’te başlayıp 1439’da tamamlanan hikâyesi sizleri etkisi altına alacak. Turumuzun ardından otelimize transfer oluyoruz. Günü, Ren kıyısındaki bu büyüleyici şehirde, zarif anılarla noktalıyoruz
6. GÜN - STRAZBURG – FRİEDRİCHSHAFEN
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, masalsı manzaralar eşliğinde Friedrichshafen’a doğru yola çıkıyoruz. Arzu eden misafirlerimiz, rehberimizin güzergah üzeri ekstra olarak düzenleyeceği Freiburg & Titisee Turu (kişi başı 45€)’na katılabilirler. Turumuzun ilk durağı, Kara Ormanlar’ın kapısı sayılan Freiburg im Breisgau. Bu büyüleyici şehir, hem tarihi dokusuyla hem de sıcak atmosferiyle gönülleri fethediyor. Daracık sokakları, rengarenk cepheli tarihi evleri, eski kent meydanı, gotik mimarisiyle göz kamaştıran Freiburg Katedrali (Münster) ve zarif Belediye Binası ile adeta açık hava müzesi gibi… Dikkatli olun! Tüm şehri saran incecik sokak kanalları olan Bächle'ye yanlışlıkla adım atarsanız, efsaneye göre bu şehirde kalıp evleneceğiniz söylenir! Freiburg gezimizin ardından, Kara Ormanlar’ın kalbine, doğanın sessizliğini en derinden hissedebileceğiniz Titisee Gölü’ne ulaşıyoruz. Çam ormanlarıyla çevrili bu göl kıyısında doğa ile iç içe yürüyüşler yapabilir, göl manzarasına karşı meşhur Kara Orman pastasının (Schwarzwälder Kirschtorte) tadına bakabilirsiniz. Tur bitiminde, Bodensee Gölü kıyısındaki Friedrichshafen şehrine hareket ediyoruz. Varışımızla birlikte otelimize yerleşiyoruz. Göl kıyısında, dağların gölgesinde dingin bir gece sizleri bekliyor.
7. GÜN - FRİEDRİCHSHAFEN – MİLANO
Otelde alacağımız kahvaltının ardından, Alpler’in eteklerinde, tarih ve doğanın dansına tanıklık etmek üzere Milano’ya doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuz sırasında arzu eden misafirlerimiz, rehberimizin güzergâh üzerinde ekstra olarak düzenleyeceği Como & Lugano Gölleri Turu (kişi başı 55€)’na katılabilirler. Turumuzun ilk durağı, zarafetiyle nefes kesen Como Gölü. Buzul çağlarının bir hediyesi olan bu göl, Alpler’in eteğinde gizlenmiş bir şiir gibi… Como kasabasında göl manzarası eşliğinde yürüyüş yapacak, Duomo di Como gibi gotik başyapıtları göreceğiz. Ardından İsviçre sınırlarına geçerek, göl kenarında zarif kafeleri, huzur veren atmosferi ve yeşil doğasıyla ünlü Lugano’ya varıyoruz. Fotoğraf karelerinin yetmeyeceği bu masalsı beldede geçireceğimiz keyifli zamanın ardından, Milano’ya yolculuğumuz kaldığı yerden devam ediyor. Varışımızla birlikte panoramik Milano şehir turuna başlıyoruz. İtalya’nın moda ve tasarım başkentinde; yaklaşık beş yüzyılda tamamlanan görkemli Milano Duomo’su, zarafetin simgesi Vittorio Emanuele II Galerisi, Rönesans döneminden izler taşıyan Sforza Kalesi ve şehir meydanları bizleri karşılıyor. Bu etkileyici keşfin ardından otelimize geçiyoruz. İtalya’nın zarif kollarında geçen bu gecede, odanıza çekilirken içinizi tatlı bir yorgunluk ve dolu dolu anılar saracak…
Yarın final… Ama bu gece, bir teşekkür gibi.
8. GÜN - MİLANO – İSTANBUL
Sabah kahvaltısının ardından otelden çıkış işlemlerimizi gerçekleştiriyor ve Bergamo Havalimanı’na doğru yola çıkıyoruz. Bagaj ve check-in işlemlerimizin ardından Pegasus Hava Yolları’nın tarifeli seferi ile İstanbul’a hareket ediyoruz.
Ve böylece; mavi göller, zarif kasabalar, Alp dağlarının eteklerinde uzanan kartpostal gibi manzaralarla dolu rüya gibi bir yolculuğun sonuna geliyoruz.
Her veda bir başlangıçtır…
Yeni rotalarda, yeni masallarda buluşmak dileğiyle… Hoşça kal Alpler, hoşça kal güzellik!